
Zeyd İbnu Eslem (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: “Dinini değiştirenin boynunu vurun.”İmam Mâlik, bu hadisi Muvaffa’da Akdiye 15, (2, 736)kaydeder ve hadis hakkında şu açıklamayı sunar: “Bu hadisin mânası şudur: “Her kim İslâm’dan çıkarak zındıklık ve benzeri bir dine girecek olursa, kendisine galebe çalındığı takdirde öldürülür. Öyle birine tevbe teklif edilmez. Zîra gerçekten tevbe edip etmediği bilinemez. Çünkü bunlar (galebeden önce) küfürlerini gizleyip, Müslüman olduklarını ilan ediyorlardı. Ben, böylelerinin küfrü, delille sübut bulduğu takdirde tevbe etmeye çağırılmalarını uygun bulmam, (tevbe etse de kabul edilmemeli).” Devamla der ki: “Bizim nezdimizde, esas olan şudur: “Bir kimse irtidad ederse tevbeye çağırılır, (kendisine galebe çalınmazdan önce) tevbe ederse (hayatı bağışlanır), aksi takdirde öldürülür.”İmam Mâlik devamla der ki: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın:”Dinini terkedeni öldürün” hadisinin mânası: “Kim İslâm’dan çıkıp bir başka dine geçerse” demektir. “İslâm’dan başka bir dinden çıkarak bir diğer dine geçerse…” demek değildir. Sözgelimi Yahudiliği terkederek Hıristiyanlığa veya Mecusiliğe geçen kastedilmemiştir. Binaenaleyh ehl-i zimmeden herhangi biri böyle bir din değiştirmesi yapacak olsa ne tevbeye çağırılır, ne de öldürülür.”





