
İbnu Mes’ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:Rabbimiz, Allah yolunda savaşan şu kimseye taaccüb etmiştir: Arkadaşları hezimete uğra(yıp kaçmış)tır. Ancak O, (kaçmanın haram olduğunu düşünerek) kendisine düşen sorumluluğun idrakiyle geri dönerek, öldürülünceye kadar düşmanla çarpışmıştır. Bunun üzerine Aziz ve Celil olan Allah, meleklere (iftiharla) şöyle der: Şu kuluma bakın, benim nezdimde olan mükâfaatı) düşünüp katımda olan (cezâdan) korkarak geri döndü, öldürülünceye kadar savaştı.”Ebu Dâvud, Cihâd 38, (2536).Abdü’l-Habîr İbnu Kays İbni Sabit İbni Kays İbni Şemmâs an ebîhi an ceddihi (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’a Ümmü Hâlid adında bir kadın yüzü örtülü olduğu halde gelerek Allah yolunda öldürülmüş olan oğlu hakkında sormak istedi. Ashab’tan biri kadına: “Sen, yüzü örtülü olduğun halde gelip oğlundan mı soracaksın?” dedi. Kadın: Oğlumu kaybetti isem de hayamı kaybetmedim” dedi.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) kadına:Oğlun iki şehid mükâfatı elde etmiştir! dedi. kadın:- Bunun sebebi nedir, ey Allah’ın Resûlü? diye sorunca şu cevabı verdi:Çünkü onu Ehl-i Kitap öldürdü!Ebu Dâvud, Cihâd 8, (2488).





